25 Ağustos 2009 Salı

DEMET'LE SİBEL'İN YAZ MACERALARI


İskelede Kefal besleme, Fener'de boğaz manzarası ve rüzgâr keyfi,Mevlevihâne'de mistik yolculuk







































Hergün iskeleye indik, "NEZİH CAFE"de oturduk.Adı gibi nezih bir yer.Hafif esen rüzgâr,yapılan uzun sohbetlerde hatırlanan okul anıları,bazen hüzün,bazen kahkalar, bazen sessizce dalınan anlar...


















Kilitbahir'den Çanakkale'ye yolculuk ve Askeri Deniz Müzesi'nde heykel sergi gezisi

















Müze gezisinden sonra Çanakkale İskelesi'ndeki çay bahçesinde uzun soluklu bir mola ve Dila'nın "Acaba denize atlasam mı, yoksa ayaklarımı mı soksam?" git-gelleri...





















Kordonda yürüyüşten sonra acıktık ve ne yiyebiliriz diye dolaştık.Sonunda yine iskeleye yakın bir yer bulduk ki, dönüş için koşturmayalım,diye.Sipariş için genç bir arkadaş geldi.Ben mantı tecih edecektim.Ancak hamurunun ince olup olmadığını sordum.Aramızda şöyle bir konuşma geçti:

-Bak, hamur inceyse mantı isteyeceğim.Bebek bekliyorum midemin zorlanmasını istemem.

-Ya ablacığım,dürüst olmak gerekirse ben işe bugün başladım.Şimdi güzel, desem ayıp olur.Demet:

-Ama ben seni dün burda gördüüüm.Çocuk şaşırdı,afalladı,durup bir düşündü ve

-Yok be abla,ben dün düğündeydim,vallahi düğündeydim.Burda benim ilk günüm ya;-( Biz gülmeye başlayınca çocuk da güldü.Ben:

- O zaman git içeri sor bakalım, mantı güzel mi? Güzelse sipariş vercekler, de.

Çocuk koşturup gitti.Geldi :

-Güzelmiş abla.

-Tamam ben bir mantı alayım.Bu arada Demet:

-Mantı gerçekten güzel mi?

-Öyle dediler abla.

-Hııımm.İyi o zaman ben bir ekmek arası köfte alayım. Çocuk şok! Biz gülmeye başlayınca çocuk da güldü ve siparişleri alıp, gitti. Yemekler geldi ve bize servis yapan çocuk sigara molası vermiş.Biz yine başladık takılmaya.Ben:

-Çok ayıp, hiç yakışmadı bak! Demet:

-Annen gelsin söyleyeceğim. O arada diğer çalışanlardan biri bir bize bir çocuğa baktı.Çocuk da gülümseyerek:
-Yabancı değil teyzem, dedi.Ben:
-Aferin çabuk öğreniyosun,dedim ve hep birlikte güldük.Yemeğimizi yedik ve ödemeyi yapıp,ayrıldık.Ayrılırken, çocuğun yüzünde mutlu bir ifade vardı.Ben, Demet'e dedim ki:

-Çocuk buranın çok eğlenceli bir yer olduğunu,ilk gününün çok güzel geçtiğini düşünüyor.Garibim bilmiyo ki, biz gibileri bir daha gelmez buraya.Demet de:
-Olsun bu da bir şey.Yaşadığı yanına kâr! Birisinin yüzünde gülümseme yaratmanın mutluluğuyla dönüş yoluna girdik.


Yemek yediğiz lokantayı fotoğrafladım.Olur birilerinin yolu düşer,diye.Hem civardaki diğer lokantalara göre fiyatları uygun,hem de yemekleri lezzetli ve çok çeşitli.


Demetciğim ve güzel kızı Dila ile o kadar dolu dolu vakit geçirdik ki, onlar İstanbul'a dönerlerken, hiç gitmelerini istemedim.Ama her güzel şeyin başlangıcı varsa bitişi de oluyor.Neyse ki, İstanbul'a ben de 1 hafta sonra falan döndüm ve yine görüşme fırsatı bulduk.

1 yorum:

MAVİ TUTKU dedi ki...

Çok güzel bir gezi olmuş.

Nasılsınız görüşmeyeli..