Açık büfe olarak hazırlanan kahvaltılıklar, soframızda yerlerini aldılar ve afiyetler dilediler bizlereMALTA KÖŞKÜ:
Yıldız Pakı'nın içinde yeralan Malta Köşkü, Boğaz manzarası ile insanı büyülüyor. Sultan Abdülaziz döneminde Malta'dan getirilen taşlarla yaptırılmıştır. Adını buradan almaktadır. Tarihte önemli olaylara sahne olmuştur. Tahta çıkarılmak istenen Sultan V. Murat başarısız olunca güvenlik gerekçesiyle köşkte alıkonulmuş, Mithat Paşa köşkün arkasındaki düzlükte kurulan çadırda yargılanmıştır. Tavan süslemeleri, mermer balık desenleri, altın varaklı aynası görülmeye değerdir. (Bilgiler Vikipedi'den)İçeri girdiğinizde sizi, mermerden bir havuz ve çeşme selamlıyor.Yukarı kata iki taraflı yine mermer merdivenler ulaştırıyor.Burada büyük bir salon bulunuyor.Özellikle tavan süslemelerinden gözlerinizi alamıyorsunuz.
BİR KIZ BİR ANA:
Bir kız
Bir ana
Bakarlar bana
Güzel manzara arasında...
YAKIŞIKLIKLI ÜÇ ERKEK BANA REFAKÂT EDERKEN:
Halasının bir tanesi...
Yeşilin huzuru, temiz havanın dinçliği ve sevginin verdiği güç...AKAN ZAMAN MI, ŞU KÜÇÜK ŞELAL Mİ?
El yapımı da olsa bu küçük şelale, insanı doğayla barışık ve birlikte yaşamaya dair mecbur kılıyor.SALKIM SÖĞÜT:
Söğüt güzel Söğüt, nerden bu yeşilin; nereden bu güzelliğin? Hayat mı büktü boynunu, yoksa sevda mı eğdi seni böyle?YILDIZLAR GEÇİDİ:
Malta Köşkü'nden çıktıktan sonra Yıldız Parkı'nda güzel bir yürüyüş yapıyorum ki, güpegündüz parlayan dört yıldız kamaştırdı gözümü ;-)
Malta Köşkü'nden çıktıktan sonra Yıldız Parkı'nda güzel bir yürüyüş yapıyorum ki, güpegündüz parlayan dört yıldız kamaştırdı gözümü ;-)
KİLYOS'DA DELİ DALGALAR:
Kilyos'un denizi hep böyle deli midir,yoksa o gün mü çılgınca vuruyordu dalgalar sahile , bilmiyorum? Ama müthiş bir görüntüydü ve dalgaların serinliği havaya karışıp,insanın yüzüne yumuşacık dokunuyordu.
Kilyos'a vardığımızda ilk dikkatimi çeken bu bitkiler oldu.Onlarla ilk tanışmam annemin köyündedir.Tepelerde yetişirler, uzun ince dalları vardır ve sarı sarı açarlar. Üstelik mis gibi de kokarlar.Çiçekleri dökülünce toplanır ve dalları bir araya getirilerek süpürge yapılır.Bahçeler,yollar da bu süpürgeyle süpürülür.
Son durduğumuz yer "Kavaklar"
Kilyos'un denizi hep böyle deli midir,yoksa o gün mü çılgınca vuruyordu dalgalar sahile , bilmiyorum? Ama müthiş bir görüntüydü ve dalgaların serinliği havaya karışıp,insanın yüzüne yumuşacık dokunuyordu.SÜPÜRGELİKLER:
Kilyos'a vardığımızda ilk dikkatimi çeken bu bitkiler oldu.Onlarla ilk tanışmam annemin köyündedir.Tepelerde yetişirler, uzun ince dalları vardır ve sarı sarı açarlar. Üstelik mis gibi de kokarlar.Çiçekleri dökülünce toplanır ve dalları bir araya getirilerek süpürge yapılır.Bahçeler,yollar da bu süpürgeyle süpürülür.Biraz topladım, bol bol da kokladım, kokladıkça çocukluğuma, köydeki anılarıma yolculuk yaptım.
KAVAKLAR
Son durduğumuz yer "Kavaklar" 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder