Detaylarda çok özel görüntüler saklı.Sadece görüntüler mi?
Kimbilir hangi ustanın eli değdi, kimler kullandı bu binayı? Ne hayat hikâyelerine şahitlik etti.Mutlulukları, hüzünleri, sakladı, yuttu o sessiz duvarlar.
Güzel ülkemizde tarihi yapıları, dokuyu korumak denince, şu üç şey gelir aklıma:
1-) Ya kaderine bırakır, bir çivi bile çakmadan, eriyip yok olmasını bekleriz.
2-) Ya yıkarız (Geçmişle bugünün köprüsü olduğunun farkına bile varmadan), yerine koca koca beton bloklar dikeriz.
3-) Ya da yakarız.(Yerine otopark yapmak için)
Önünde durdum, uzun uzun baktım. Sonra birden bire canlanıverdi: Bembeyaz kireç badanalı duvarları, ahşap pencereleri,sardunya açmış saksıları, Türk Kahvesi kokan dumanıyla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder